Türk Diyanet Vakıf–Sen Bilecik İl Temsilciliği İstişare Toplantısı 12 Ekim 2024 Cumartesi günü gerçekleştirildi.
Toplantıya; Genel Başkanımız Nuri Ünal, Genel Başkan Yardımcımız Ali Tuna, Bilecik İl Müftüsü Ahmet Dilek, Şeyh Edebali Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Eyüp İnce, Türkiye Kamu-Sen Bilecik İl Temsilcimiz Ali Osman Benli, Şube Başkanları ve İl Temsilcileri, Eskişehir Şube Başkanımız Hüseyin Poyraz, Bursa Şube Başkanımız Eyüp Bulut, Bilecik İl Temsilcimiz Nazif Seral, Yönetim Kurulu Üyeleri, ilçe ve işyeri temsilcileri katıldılar.
Açılış konuşmasını Türk Diyanet Vakıf–Sen Bilecik İl Temsilcimiz Nazif Seral yaptı. Nazif Seral Bilecik İl Temsilciliği’nin çalışmaları hakkında ve gelecek çalışmalarla ilgili bilgiler verdi. Ardından, Bilecik İl Müftüsü Ahmet Dilek selamlama konuşması yaptı.
Sonra, Genel Başkanımız Nuri Ünal konuşma yaparak şunları söyledi; “Toplantımızın hayırlara vesile olmasını ve sonuçları itibariyle Sendikamıza, Türkiye Kamu-Sen’imize, Diyanet ve Vakıflar camiasına ve ülkemize hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.
Kıymetli Arkadaşlar,
Sevgili Peygamberimizin (sas) “Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir” emri gereğince, hep hayra vesile olmanın hep hayırlı işler yapmanın gayreti içerisinde olduk. Ülkemizin geleceği için; insanlarımızın birlik, beraberlik içerisinde, huzurlu, mutlu bir anlayışla kucaklaşması, birbirine güvenmesi ve inanması bizler için önemlidir. Unutulmaması gereken bu ülke bizim ve gidecek başka yerimiz yoktur. Şanlı ecdadımızdan emanet bu vatan topraklarını bizlerden sonra gelecek nesillere, emin bir şekilde taşımak hepimizin tarihi sorumluluğudur. Bunun aksine davrananlar vebalden kurtulamazlar. Çalışanlarımızın görevde yükselmesi ve değerlendirilmesinde; adaletli bir şekilde, tecrübe, liyakat, bilgi ve birikimine önem verilmesi gereklidir. Hiç kimse çalışanları görüşünden, anlayışından ve sendikasından dolayı ötekileştiremez.
Yani, hiçbir çalışanımız işinin olması için siyasetçilerin, hatırlı kişilerin, sendikaların veya başka unsurların kapılarında beklememelidir. Bu insanlık onuruna da aykırıdır. En şerefli varlık olan insanın, başka birinin karşısında ezilmesine asla müsaade edilmemelidir. Sendikacılığımızın ana temeli ve bizleri diğer sendikalardan ayıran en önemli özellik te bu anlayıştır. Çünkü biz çalışanlarımızı bizlere bir emanet görüyoruz. Emanete emin bir şekilde davranıyoruz. Emanete ihanet etmiyoruz.
Şunu da haykırarak söylüyoruz; EMANETİ EHLİNE VERİN…
Bizler, sendikal mücadelemizi; insan onuruna yaraşır bir hayat için, ailesiyle kimseye muhtaç olmayacak kadar bir ücret verilmesi için yapıyoruz.
Bizler, mutlu, huzurlu ve güvenli bir hayat istiyoruz. Bizler, adam kayırmacılığının son bulmasını istiyoruz.
Bizler, en şerefli varlık olarak yaratılan insanları şekline, görüşüne, sendikasına göre değil, liyakat ve başarısına, becerisine göre değerlendirilmesini istiyoruz.
Bizler, geleceğimizi birilerinin tayin etmesini değil, kendi geleceğimize sahip çıkmak istiyoruz.
Bizler, hakça bir paylaşım, adil bir gelir dağılımı istiyoruz. Sendikacılığı yani bu kutlu mücadeleyi bunun için yapıyoruz. Bu kutlu harekete destek veren, katkı sağlayan bütün üyelerimize kıymetli şahıslarınızda tekrar tekrar şükranlarımı sunuyorum” dedi.